"Enter"a basıp içeriğe geçin

Uzaktan Çalışmanın Artıları ve Eksileri

3 yıl önce sürekli üzerinde düşündüğüm İstanbul’dan ayrılma fikri üzerine hızlı bir şekilde karar vererek İzmir’de bir üniversiteden yüksek lisans kabulü aldım ve İzmir’e taşındım. Bu süre içerisinde çalıştığım şirketten ayrılmadım ve uzaktan çalışmaya devam ettim.

Pandemi ile birlikte 1 yıla yakındır hayatımızda olan uzaktan çalışma düzeninin artıları ve eksileri üzerine 3 yıldır uzaktan çalışan olarak bir yazı yazmak istedim.

Yalnızlık

Uzaktan çalışmanın bence en büyük problemlerinden birisi günümüzün yalnızlık hissinin daha fazla hissedilmesi olabilir. Çünkü bir ofis ortamında bulunmak aslında hiç düşünmediğiniz müthiş bir sosyal hayat sağlar.

Bu durum herkes için aynı şekilde tezahür etmiyor. İçe dönük kişiler için yalnız hissetmek tamamen bir deşarj olma yöntemi ve performanslarını artırıcı bir durumken, dışa dönük kişiler için yalnız hissetmek bütük bir motivasyon ve performans düşürücü bir durum olabilir. Bazen de her ikisi farklı zamanlarda ortaya çıkabilir.

Uzun süredir uzaktan çalıştığım ve benim başladığım zamanlar bu kadar yardımcı olacak kaynaklar olmadığı için sıkıntılar yaşadım. Yüksek lisansım devam ettiği ve bir sosyal ortama girebildiğim için yaşadığım problemler başlangıçta bu kadar gözümü korkutmamıştı fakat tez başlangıcıyla beraber derslerin sona ermesi yüzünden hayal edemediğim bir asosyalliğin içinde kendimi buldum.

  • Ortak çalışma alanlarında ve kafelerde çalışmaya çalıştım.
  • Yerel organizasyonlara (tiyatro, konser, seminer vs.) katılmaya çalıştım.
  • Komşularımla, markette, parkta başka insanlarla sohbetler etmeyi denedim.

Üstte genel olarak denediğim şeylerin en özet halini aktarmaya çalıştım. Bunları basit birkaç yöntemle hafifletebilsem de bu asosyalliğin beni halen rahatsız ettiğini söylemeden geçemeyeceğim ama şunu da net olarak ifade edebildiğimi söylemeliyim. İnsan denen varlık sürekli yaptığı bir şeye kesin olarak alışabiliyor.

İletişim Problemi

Şirketler için en büyük problemlerden biri ofiste çalışıyor olsanız bile bence iletişim. Çünkü her çalışan aynı iletişim yeteneklerine sahip olmayabiliyor ve çalışanlar bir konu üzerinde konuşurken aynı noktadan bakamayabiliyorlar. Uzaktan çalışırken bu daha da büyük bir problem haline geliyor. Çünkü konuştuğunuz kişinin ne yüzünü ne de tepkilerini görebiliyorsunuz. Bu her zaman kötü de olmayabiliyor. Bir toplantıda herkes sadece sesiyle varolduğu için daha cesaretli de olabiliyorlar. Yüzyüze olduklarında konuşmayacakları çoğu şeyi bu toplantılarda daha rahat ifade edebildiklerini gözlemledim.

Ayrıca sorularınıza anlık cevap alamamak da ayrı bir problem. Herkes her an telefonla konuşamayabiliyor. İlk başlarda çalıştığım şirketten neredeyse hiç bilgi alamıyordum ve uzaktan çalışma kültürleri çok fazla olmadığı için birlikte çalışmakta çok güçlük çekiyorduk. Bu durumu o zamanlar benim daha bağımsız işlere verilmemle çözebilmiştik fakat son bir senedir bu durum değişti. Bütün çalışanlar pandemi ile birlikte uzaktan çalışmaya geçince uzaktan çalışma tecrübelerimle inanılmaz hızlı bir şekilde uzaktan çalışmaya uyum sağlayabildik.

  • Neredeyse her gün çok kısa toplantılar yapıyoruz.
  • Standart meeting uygulamalarını daha aktif kullanmaya başladık.
  • Bir telsiz uygulaması geliştirdik. Belli kanallar üzerinden herkes birbiriyle daha kolay iletişime geçebiliyor. Bence yaptığımız en güzel şeylerden birisi bu oldu. Bize kattığı en büyük artısı iletişimimizin neredeyse ofisteki kadar hızlı ve basit hale gelmesi oldu.

Sürekli Çalışma Zorunluluğu

Sanırım patronların en sevdiği maddelerden biri bu olabilir 🙂

Evden çalışan herkes aynı saatler arasında mesai yapmayı oturtamayabiliyor. Bunun en temel nedenlerinden biri evin aslında dinlenilecek yer olduğu düşüncesidir. Uzun süredir ofis çalışması yapan çalışanların algıları kısa zamanda değişmiyor. O yüzden özellikle takım liderleri 7/24 çalışmak zorunda kalabiliyor. Bu durum çoğu insan için sürdürebilir olmuyor.

Dikkat Dağıtıcılar

Evde çalışırken bütün ofisinizi evinize taşıyabilseniz ve bütün rutininizi oturtabilseniz bile dikkat dağıtıcı unsurları tamamen dışlamak imkansız olabiliyor. Örneğin; çocuklar, evcil hayvanlar, binadaki ya da sokaktaki gürültüler. Bütün bu sorunların tamamını ortadan kaldırabilmek imkansız.

Bazı Kötü Alışkanlıklar

Egzersiz yapmamak, yemek yemeyi unutmak, yeterince dışarı çıkıp D vitamini alamamak gibi bir çok kötü alışkanlık var ve bunları düzeltmek gerçekten üstte yazdığım maddelerden daha zorlayıcı olabiliyor.

Sonuç

Bu yazıda özet bir şekilde yaşadığım problemleri ve çözümlerini anlatmaya çalıştım. Bunlara ek olarak maddeler de yazılabilir. Yaşadığım problemleri toparladıkça bu yazıyı güncelleyeceğim. Üstte yazdığım artılar ve eksiler herkes ve her şirket için aynı olamayabilir. Bu noktada kişinin kendisini ve şirketi iyi tahlil etmesi ve çıkan bulgulara göre çözüm bulması her zaman daha iyi olacaktır.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.